“İktidarı ve Yönetenleri Sorumluluğa Davet Ediyorum”

Kazdağları Ekoloji Platformu ve CHP’li yöneticiler 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü nedeniyle Atikhisar Barajında basın açıklamasında bulundu. Çevre gönüllülerinin yanı sıra Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, CHP Merkez İlçe Başkanı Can Ergun, Meclis üyeleri ve CHP’li yöneticilerde Atikhisar Barajında hazır bulundular.

“İNSAN ELİYLE ÇÖLLEŞMENİN ÖRNEĞİNİ YAŞADIK KİRAZLI’DA..”

Türkiye’de yarı kuraklık iklim yapısı ve erezyona açık topraklarıyla kuraklık riskinin çok daha fazla olduğu hatırlatılan basın açıklamasını Ekin Altuğ okudu. Yapılan açıklamada “Çölleşme yalnızca çevresel bir tehdit değil aynı zamanda gıda güvencesi, su kaynaklarına erişim ve kırsal kalkınma açısından da ciddi bir risk oluşturmaktadır. 2019 yılında Alamos Gold tarafından vahşi madencilik nedeniyle binlerce ağaç kesilerek flora ve fauna yok edildi. Bitki örtüsü tamamen sıyrıldı. İnsan eliyle çölleşmenin örneğini yaşadık kirazlı’da. Şimdi aynı şeyleri yeniden Koza altın madeni şirketi tarafından Çanakkale’nin tek içme su kaynağı olan Atikhisar Barajı koruma havzası içerisinde yapılmak isteniyor” denildi.

“HER BİREY VE KARAR ALICININ SORUMLULUĞUNU HATIRLATMAK İSTERİZ”

Çevre ve doğanın yanı sıra su kaynaklarını korumanın her insan ve kurumun sorumluluğu olduğu belirtilen açıklamada “Alamos Gold’a karşı verilen mücadelenin şimdi Koza Altın madeni şirketi için vermeye kararlı olduklarını belirten Kazdağları Ekoloji Platformu açıklamasında “Tek içme su kaynağımıza sahip çıkacağız, topraklarımızın çölleşmesine izin vermeyeceğiz. Kurumsal olarak doğaya saygılı üretim modellerini teşvik ediyor, ağaçlandırma çalışmalarıyla erozyonla mücadele ediyor ve yerel halkı bilinçlendirme faaliyetlerini destekliyoruz. Her bireyin, kurumun ve karar alıcının bu mücadele de sorumluluğu ve rolü olduğunu hatırlatmak isteriz” denildi.

“KİRAZLI NEDEN REHABİLİTE EDİLMİYOR”

CHP Merkez İlçe Başkanı Can Ergun ise yaptığı konuşmada 2020 yılında dönemin Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin düzenlenen ödül töreninde sanatçı Haluk Levent’e verdiği sözü ve yaptığı açıklamayı basın mensuplarıyla paylaştı. Ergun yaptığı konuşmada; “2018-2022 yılları arasında sayın Bakan 4 yıl görev yaptı. Bu konuşmayı da 2020 yılında yaptı. Kirazlı’nın bir an önce ağaçlandırılacağını söylemiş, Haluk Levent’e de “Kaçmak yok” çağrısında bulunmuştu. Sayın bakana sormak isterim nereye kaçtınız, neden o alanı rehabilite etmiyorsunuz? Tek Adam rejimi, AKP iktidarı Türk halkına bu soruların cevaplarını vermek zorundadır” dedi.

“KİRAZLI’YI BAŞKA BİR MADEN FİRMASINA VERMEK İÇİN GÖRÜŞÜYORLAR”

Belediye Başkanı Muharrem Erkek Kirazlı Altın Madeni projesi için duyumlarını kamuoyu ile paylaştı. Başkan Erkek yaptığı açıklamada “Alamos Gold’un dümdüz ettiği, yok ettiği, topraksızlaştırdığı alanda ağaçlandırma çalışmalarını en kısa sürede yapacaklarının sözünü vermişlerdi. Artık yapsalar da eskisi gibi olmayacak ancak bizim aldığımız bazı duyumlar var. Çanakkale halkının mücadelesi ile Alamos Gold’u gönderdiği Kirazlı’daki alanı başka bir maden şirketine devretme çalışmaları var. Alamos Gold, Londra tahkim mahkemesinde Türkiye Cumhuriyeti devletine 1 milyar dolarlık tazminat davası açtı.  İşi veren Türkiye, işin yapılacağı yer Türkiye’de ama hukuki ihtimal durumunda yetkili mahkeme Londra’da. İşte şuanda bu mahkemeden çıkacak sonuçtan çekindikleri için Alamos Gold ile bir başka altın maden firmasını görüştürüyorlar. Bizim aldığımız duyumlar bu yönde. Yani Koza ile mücadele ederken yeni bir mücadele başlayabilir” ifadelerine yer verdi.

“YETKİLİLERİ VE İKTİDAR SAHİPLERİNİ DUYARLI VE SORUMLU DAVRANMAYA DAVET EDİYORUM”

Çanakkale halkının temsilcisi olarak tek içme su kaynağı olan Atikhisarı korumaya kararlı olduklarını burgulayan Başkan Muharrem Erkek; “Anlamlı bir gündeyiz ve Çanakkale’mizin tek içme su kaynağı olan Atikhisar Barajının yanındayız. Tek içme su kaynağımızın koruma alanı içerisindeki alanda vahşi bir madencilik projeleri var. Maalesef iktidar sahipleri de bu şirketler ile işbirliği içerisindeler. Çünkü bir barajın, bir içme su kaynağının koruma alanı içerisinde böyle bir madenciliğe müsaade etmek, yerel altı ve üstü sularını, Çanakkale halkının içme suyunu tehdit etmek demektir. Bizde buna müsaade etmek istemiyoruz. Mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Su demek, yaşam demek, adalet demektir. Bir daha özellikle Çanakkale’deki tüm sorumlu yöneticileri ve iktidar sahiplerini bu anlamlı günde barajımızın kıyısında duyarlı ve sorumlu olmaya davet ediyoruz. Yarın çok geç olabilir, hiç kimsenin buna hakkı yok” dedi.